9 Nisan 2013 Salı

Hz. Zülkarneyn ve güneşin balçığa batma hadisesi

Kehf süresinin 86. ayetinde geçen Hz. Zülkarneyn ile alakalı kısım, bazı çevreler tarafından çarpıtmalı ifadelerle gerçek manasından saptırılmaya çalışılmış ve Kuran'ın hak kitap olmadığı şeklindeki iddialara delil olarak gösterilmiştir. Fakat Kuran'ın anlam bakımından derinliğini anlamaya niyeti olmayan ve sadece işine gelen meale göre yorum yapan zihniyetlerin yapmış olduğu tarihsel hataya bir kez daha değinme ihtiyacı duyuyoruz.

Öncelikle bahsi geçen ayeti bir hatırlayalım.
Sonunda güneşin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir suda batıyor gördü. Orada bir millete rastladı. "Zülkarneyn! Onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin" dedik. (Diyanet)
Ayette anlatıldığı gibi olay, Allah tarafından Hz. Zülkarneyn'in gözüyle anlatılmıştır. Ayeti tarafsız ve objektif bir gözle inceleyecek olursak;

Kelime anlamı bazında inceleme
Güneşin gerçek anlamındaki batma eylemi 'Gareke'dir. Birşeyin batması, gömülmesi anlamında 'gark olmak' şeklinde dilimizde de kullanılır. Kehf 86. ayette bahsi geçen 'güneşin battığı yer' bahsindeki kısım 'magribe eş şemsi' olarak geçer ki, 'magribe' kelimesi batıda bir yer anlamına gelmektedir. Araplar tarafından Kuzeybatı Afrika bölgesinin Mağrip adıyla anılması da,bu savımızı desteklemektedir. (bkz: Mağrip)

Bulanık, çamurlu anlamına gelen 'hamietin' kelimesi de 'fi aynin hamietin' yani 'bulanık bir pınarda' şeklinde yorumlanır. Yani Hz. Zülkarneyn güneşi bulanık bir pınarda batıyormuşçasına görmüştür.

Eski Tefsirlere göre inceleme
800'lü yıllarda yaşamış olan Taberi tefsirinde, bu ayet aynen şu şekilde yorumlamıştır.
Âyet-i Kerimede, Zülkarneyn´in, güneşin kara balçıklı bir gözeye battığını gördüğü zikredilmektedir. Âyet-i Kerime, güneşin gerçekten bir şeye battığını değil, Zülkarneyn´in, güneşi batarken görme şeklini tasvir etmektedir. Bir insan deniz kenarında durup güneşin batışını seyrettiğinde onu, denizin içine batıyormuş gibi görür. İşte Zülkarneyn´in durumu da bunun gibidir.

Mantıksal anlamda inceleme 
Şayet bu ayet insan perspektifiyle yazılmış olsaydı ve güneşin gerçekten dünyada bir yerlerde battığı belirtilmek istenseydi, yakıcı ve ateş dolu olduğu bilinen güneşin suya battığında söneceği ihtimali elbette düşünülebilir ve battığı maddenin kara balçıklı, yani bulanık, kirli bir suda batmasının mantıksız olabileceği çıkarımı yapılarak böyle bir ayet ortaya konmazdı.
Hz. Zülkarneyn'in orada bir millete rastladığı şeklindeki kısım, güneşin kara balçıklı suda batıyormuşçasına tarif edilmesinin sebeplerini de açık bir şekilde ortaya koymakta. Güneşin suda batıyormuşçasına tarif edilmesi, o milletin büyük bir denize kıyısı olan bir topluluk olduğunu ortaya koymaktadır.
Kızıldeniz, Mekke'ye 75 km. uzaklıkta bir konumdadır.. Yani Hz. Muhammed'in veya sahabesinin ömrü hayatında mutlaka deniz görmüşlüğü vardır. O bölgeden bakıldığında da güneş, battığı esnada Kızıldeniz'in içinde batıyormuşçasına bir izlenim vermektedir. Yani o dönemlerde Kuran'ı okuyanlar, güneşin denize batıyor gibi göründüğünü fakat gerçek anlamında batmadığını bilmektedirler. 

Ayrıca, 9. yüzyılda güneşin kendi etrafında döndüğünü tespit eden Müslüman astronom el-Fergani'de elbette güneşin dünyada batmadığının bilinciyle bu şekilde bir tespitte bulunmuştur.
Kehf süresinin 86. ayetiyle alakalı şüphelere dair Caner Taslaman'ın yorumunu da izlemenizi tavsiye ederiz.

Tags: , , , ,

0 Responses to “Hz. Zülkarneyn ve güneşin balçığa batma hadisesi”

Yorum Gönder

Template information

Subscribe

Donec sed odio dui. Duis mollis, est non commodo luctus, nisi erat porttitor ligula, eget lacinia odio. Duis mollis

© 2013 İslam Hakikattir. All rights reserved.
Designed by SpicyTricks